Ana Sayfa Arama
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Türkiye’de Kadın Hareketinin Başlangıcından Cumhuriyetin 100. Yılına

    Türkiye’de kadın hareketi konusunda yaptığı araştırmalar ile adını duyurmayı başaran Siyaset Bilimci Prof. Yeşim Arat kadın haklarının 20. Yüzyılda ve 21.yüzyılda yaşadığı gelişme konusunda şu bilgileri verdi.

    Türkiye’de Kadın Hareketinin Başlangıcından Cumhuriyetin 100. Yılına

    Osmanlı İmparatorluğunun İslami kanunlar ile yönetilmesi ve ataerkil aile yapısı nedeniyle o dönemde toplumda kadının adı yok dense yeriydi. Bunun yanında özellikle II. Meşrutiyet döneminde Osmanlıda kadın hareketi toplumda başlayan özgürlük ve yenilik hareketinin etkisi kadın hareketinin de başlamasını sağlamıştır.

    Türkiye’de kadın hareketi konusunda yaptığı araştırmalar ile adını duyurmayı başaran Siyaset Bilimci Prof. Yeşim Arat kadın haklarının 20. Yüzyılda ve 21.yüzyılda yaşadığı gelişme konusunda şu bilgileri verdi.

    Prof Arat Türkiye’de “Feminizmin ilk evresi” olarak 1908 ile 1935 arasındaki tarihin kabul edilebileceğini belirtiyor. 1908 II. Meşrutiyetin ilanı olurken 1935 ise Uluslararası Kadınlar Birliği Konferansının İstanbul’da düzenlendiği tarihtir.

    Kadınlar Verdikleri Mücadele İle Önemli Kazanımlar Elde Etti

    Cumhuriyetin ilanından önce henüz Balkan Savaşları ve 1. Dünya Savaşı yapılırken dahi Türkiye’de kadın hareketleri önemli kazanımlar elde etmeye başlamışlardı. Peş peşe gelen savaşlar nedeniyle erkeklerin savaşta olmaları ve erkek nüfusun azalması nedeniyle kadınlar ekonomik hayata katılma olanağı buldular.

    BBC Türkçe’de Sosyolog Ayşe Durakpaşa ile yapılan söyleşi de önemli noktalar hakkında bilgiler alındı. Buna göre kadınlar savaşta cephe gerisinde hemşire olarak görev aldılar. Aynı şekilde Kurtuluş Savaşında cepheye silah taşınması, cephane üretimi gibi konularda da kadınlar önemli görevler üstlendiler. Birinci Dünya Savaşı sırasında 1917 yılında çıkartılan Hukuk-u Aile Kararnamesi ile Müslüman bir ülkede en ileri kadın hakları düzenlemesi hayata geçirildi.

    Türkiye Cumhuriyeti 1926 Yılında Medeni Kanun İle Kadınlara Erkeklerle Eşit Haklar Tanıdı

    Kurtuluş Savaşının ardından ilk yapılan anayasa olan 1924 Anayasasında Atatürk “her Türk vatandaşı 25 yaşından itibaren seçmen olarak kabul edilir” ifadesine yer verilmek istedi. Ama bu fikre henüz hazır olunmadığı mecliste ret edilmesi ile görülmüş oldu. Daha sonra ise 1926 yılında ilk medeni kanun kabul edildi.

    Batı esaslı olan bu medeni kanun ile ilk kez kadınlara dini esaslar dışında haklar tanındı. Türkiye’de laiklik anlayışının yerleştirilmesi kadın hareketlerinde önemli aşamalar elde edilmesine katkı sağlamıştır. Kadınlar yıllar boyunca verdikleri mücadele ile Avrupa’da ilk seçme ve seçilme hakkını kazanmayı başarmışlardır. Günümüzde de kadın dernekleri ve kadınlar erkeklerle hayatın her alanında eşit haklara sahip olabilmek adına mücadele etmeye devam ediyorlar.