
Kontrol altına alınmadığı takdirde yüksek tansiyon (hipertansiyon), koroner arter hastalığından beyin kanamasına, kalp ve böbrek yetmezliğinden demansa kadar pek çok hayati hastalığın temelini oluşturuyor. Kan basıncı, vücuttaki tüm sistemlerin işleyişini doğrudan etkilerken; beslenmeden strese, genetik yatkınlıktan yaşam tarzına kadar birçok faktör de tansiyon üzerinde belirleyici rol oynuyor.
Uzmanlara göre yüksek tansiyonun en önemli nedenlerinden biri yanlış beslenme ve aşırı tuz tüketimi. Günlük tuz tüketiminin önerilen miktarın üzerinde olması, damarlarda daralmaya ve kan basıncının yükselmesine yol açıyor. Dünya Sağlık Örgütü, günlük tuz tüketiminin 5 gramın altında tutulmasını önerirken, bu sınırın aşılması durumunda kalp ve damar hastalıkları riski ciddi oranda artıyor.
Beslenme alışkanlıkları yalnızca tuzla sınırlı değil. Doymuş yağlar, trans yağlar, şekerli gıdalar, yetersiz posa ile potasyum, kalsiyum ve magnezyum eksikliği de tansiyon yüksekliğini tetikleyen unsurlar arasında yer alıyor.
Aşırı çay ve kahve tüketimi, içerdiği kafein nedeniyle kalp hızını artırarak kan basıncının yükselmesine neden olabiliyor. Uzmanlar, kafeinli içeceklerin günde iki fincanla sınırlandırılmasını öneriyor.
Bir diğer önemli risk faktörü ise obezite. Fazla kilo, damar esnekliğini azaltarak kalbin daha fazla çalışmasına yol açıyor. Bu durum hem hipertansiyon hem de kalp yetmezliği riskini beraberinde getiriyor. Benzer şekilde diyabet, özellikle böbrek fonksiyonlarını bozarak tansiyon kontrolünü zorlaştırıyor.
Hareketsiz yaşam, yüksek tansiyon riskini yüzde 20 ila 50 oranında artırabiliyor. Haftada en az 4-5 gün, 30-45 dakikalık orta tempolu egzersiz, kan basıncının dengelenmesine yardımcı oluyor. Yetersiz su tüketimi, alkol kullanımı ve sigara da damar yapısını bozarak hipertansiyonu tetikleyen başlıca etkenler arasında yer alıyor.
Uzmanlar ayrıca stresin tansiyonu dakikalar içinde yükseltebildiğine dikkat çekiyor. Sürekli stres altında olmak, damar esnekliğini azaltarak kalıcı tansiyon sorunlarına zemin hazırlıyor. Bunun yanı sıra genetik yatkınlık, aile öyküsü bulunan bireylerde riski daha da artırıyor.
Sağlıklı bir yaşam için; dengeli beslenme, düzenli egzersiz, tuz ve sigaradan uzak durma, stres yönetimi ve düzenli sağlık kontrolleri büyük önem taşıyor. Erken önlem alınması, yüksek tansiyonun yol açabileceği ciddi hastalıkların önüne geçilmesinde kilit rol oynuyor.