
Boboc, “Bizim için bu kesinlikle olmazsa olmaz bir duruş. Geri dönüştürülebilir ambalajlar kullanıyor, çevre dostu üretim yöntemlerini benimsiyoruz. Gezegenin korunmasına katkı sağlamak en önemli sorumluluklarımızdan biri” diyerek markanın etik yaklaşımını özetliyor.
Dünyanın en saygın etik denetim mekanizmalarından biri olan Cruelty Free International – Leaping Bunny sertifikasına sahip az sayıdaki Türk markasından biri olarak Mazel, ürünlerinin hiçbir aşamasında hayvanlar üzerinde test yapılmadığını uluslararası düzeyde belgeliyor.
#İyilikKazanacak mottosuyla yürütülen sosyal sorumluluk projesi kapsamında, satış gelirlerinin bir bölümü tüketicilerin belirlediği sivil toplum kuruluşlarına bağışlanıyor. Bu kapsamda kadın hakları, eğitimde fırsat eşitliği, doğa koruma ve kanserle mücadele alanlarında faaliyet gösteren STK’lara destek sağlanıyor. “Güzelliği yalnızca dış görünüşle sınırlamıyoruz; iyilik, şeffaflık ve toplumsal faydayı birleştirmeyi hedefliyoruz” diyor Boboc.
Moldova’nın geleneksel güzellik ritüellerinden ilham alan Mazel, üzüm özlerinin antioksidan gücünü modern AR-GE süreçleriyle birleştiriyor. Avrupa Birliği standartlarında akredite laboratuvarlarda test edilen ürünler, etkinlik ve güvenilirlik açısından uluslararası normlara uygun biçimde geliştiriliyor.
Boboc, “Bugün pazarda ya çok pahalı ama kaliteli markalar ya da ulaşılabilir ama içerik kalitesi düşük ürünler var. Biz bu iki uç arasındaki dengeyi kurarak lüks deneyimi ulaşılabilir hale getirdik” sözleriyle markanın hedefini özetliyor.
Etik üretim, sosyal sorumluluk ve doğadan gelen içerikleriyle Mazel, kısa sürede dikkat çeken markalardan biri olarak güzellik sektöründe sürdürülebilir bir dönüşümün parçası haline geldi.