Sansa Vadisi'ni korumak için RES Projesine Dava Açıldı

Tunceli'nin Pülümür ilçesinde Sansa Vadisi’ni de içine alan Paşa Depolamalı RES projesi için verilen “ÇED Olumlu” kararı yargıya taşındı, yürütmenin durdurulması istendi.

Haber Giriş Tarihi: 17.12.2025 21:39
Haber Güncellenme Tarihi: 17.12.2025 21:39

Tunceli'nin Pülümür ilçesinde Sansa Vadisi’ni de içine alan Paşa Depolamalı RES projesi için verilen “ÇED Olumlu” kararı yargıya taşındı, yürütmenin durdurulması istendi.

Tunceli’nin (Dersim) Pülümür ilçesinde altı köyün sınırlarını kapsayan Paşa Depolamalı Rüzgâr Enerji Santrali (RES) projesine verilen “ÇED Olumlu” kararı yargıya taşındı. Dağyolu, Közlüce, Hacılı, Göcenek, Süleymanuşağı ve Hasangazi köylerini kapsayan proje için Tunceli Barosu avukatları tarafından açılan davada, projenin bölgenin ekolojik, sosyal ve ekonomik yapısına ciddi zararlar vereceği belirtilerek acilen yürütmenin durdurulması talep edildi.

Dava dilekçesinde, RES projesinin Sansa Vadisi’ni de içine alan kritik bir ekolojik koridor üzerinde yer aldığı vurgulandı. Bu alanın Munzur ve Fırat havzalarını birbirine bağlayan hayati bir geçiş noktası olduğu belirtilirken, bölgenin Bern Sözleşmesi kapsamında koruma altında bulunan ayı, kurt, vaşak, yaban keçisi ve çengel boynuzlu dağ keçisi gibi birçok türün yaşam alanı olduğu ifade edildi. Ayrıca Munzur Havzası’nda tespit edilen 2 bin 250’den fazla bitki türünün önemli bir bölümünün bu bölgede yer aldığına dikkat çekildi.

Projenin, bölgenin en önemli geçim kaynaklarından biri olan organik arıcılığı ve hayvancılığı da tehdit ettiği dile getirildi. Türbinlerin yaratacağı titreşim, gürültü ve arazi tahribatının hem bal üretimini hem de hayvancılığı olumsuz etkileyeceği, bunun da yöre halkı açısından ciddi ekonomik kayıplara yol açacağı belirtildi.

Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün (DKMP) de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunduğu görüşte, projenin kuş göç yolları üzerinde bulunduğu ve arıcılık açısından yüksek risk taşıdığı yönünde uyarılarda bulunduğu hatırlatıldı.

Davacılar, Mina Marble Mermer Maden Ticaret A.Ş. tarafından hazırlanan ÇED raporunun bilimsel açıdan yetersiz olduğunu savunarak; flora ve fauna çalışmalarının yüzeysel yapıldığını, kuş göç yollarının detaylı incelenmediğini ve halkın katılımı toplantılarında köylülerin dile getirdiği endişelerin rapora yansıtılmadığını ileri sürdü.

Tunceli İdare Mahkemesi’nde görülecek dava, yalnızca altı köyü değil, Munzur ve Fırat havzalarını birbirine bağlayan hassas ekolojik dengenin geleceğini de yakından ilgilendiriyor. Yöre halkı, hukuki sürecin projenin iptaliyle sonuçlanmasını ve doğal mirasın korunmasını umut ediyor. Kaynak: Tunceli Emek Gazetesi