ERZİNCAN'da ilkokul müdür yardımcısı Kübra Aydın, İstanbul'da üniversiteyi kazanan ancak sakatlığı nedeniyle sorunlar yaşayan öğrenci için sokakta karşılaşılan Vali Hamza Aydoğdu'dan yaralanma sırasında yardım istedi. Öğrencinin ailesiyle telefonda konuşup, akşam da evlerine giden Vali Aydoğdu, ihtiyacı olan desteğin arttığını söyledi.
Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, 8 Eylül'de başlayacak 2025-2026 eğitim öğretim sezonu öncesinde ildeki okullarda idari idarecilerle toplantı yaptı. Yeni eğitim dönemiyle ilgili yapılan toplantının ardından Milli Eğitim Müdürü Hacı Ömer Kartal ile Ordu Caddesi'nde yürüyen Vali Aydoğdu'nun yanına gelen 13 Şubat İlkokulu Müdür Yardımcısı Kübra Aydın, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazanan Yunus Emre Adaş'ın, erkeklerin sağlık sorunlarının kötüleştiğini bildirdi. Aydın, "Sosyal Bilimler Lisesi mezunu ve İstanbul Hukuk Fakültesi'ni kazanan bir öğrencimiz var. Babası 3 çalıştığı yoğun bakımdaydı. Öğrencimizin bursa, yurda ihtiyacı var" dedi. Öğretmen Kübra Aydın'a "Allah senden razı olsun" diyerek telefonunu alan Yunus Emre Adaş'ı arayan Aydoğdu, geçmişte olsun dileğinde bulundu. Vali Aydoğdu, Adaş'a "Ben senin yurt işlerini ve diğer işlerini çözeceğim. Rahat ol. Babana selam söyle akşam bir çay içmeye gelecekz" diyerek telefonu kapattı. Duygulanan öğretmenden ağlamamasını isteyen Aydoğdu, örnek hareket için başarı belgesini desteklediğini söyledi.
ZİYARETE GİTTİ
Vali Aydoğdu, telefonla görüştüğü Yunus Emre Adaş'ı akşam evinde ziyaret etti. Şeker hastası olan ve beynine pıhtı atması sonucu görülen tedavi Süleyman Adaş (47) ile görüşen Aydoğdu, Yunus Emre'den durumu hakkında bilgi aldı. Vali Aydoğdu, Yunus Emre'ye gerekli desteği vereceklerini belirterek evden ayrıldı.
SOSYAL MEDYA HESABINDAN PAYDAŞTI
Vali Aydoğdu, öğretmen Kübra Aydın'la görüşmesini sosyal medya hesabından da şu ifadelerle paylaştı:
"Huzurla biten bir toplantının ardından, yağmurun serinliğiyle caddede yürüdük. Tam caddenin ortasında gelmiştik ki, arkadan bir ses yankılandı: 'Sayın Valim! Sayın Valim!' Döndük koşarak bize yetişen Kübra Öğretmendi. Nefesi hızlıydı, elleri titriyordu, sesi neredeyse boğazına düğümlenmişti. Ama yüreğinde taşıdığı dert bütün samimiyetiyle anlattı. Bir öğrencimizin hikayesi öyle bir aktardı ki, sanki kendi evladının çilesini paylaşıyordu. Bir insanın başkasının derdini bu kadar derinden hissetmesi, cinnet geçirmiş bir dünyanın ortasında bize insanlığını yeniden hatırlattı. Biz de vakit kaybetmedik. Öğrencimizi aradık, moral verdik. Babasıyla görüştüğümüzü söyledik, kardeşimizin problemini de çözmek. Sonra içimizden Yunus'un sözleri geçti. Dedi ki: 'Hayatın üç yoludur. Biri nefse çıkar, kalbi taş eder. Biri mala çıkar, yük olur. Biri de gönülden çıkar, insanın insan şeyleri' Kübra öğretmen gönül yolunu seçmişti. Başka birinin değişiminin yükü bilmişti. Biz de gördüğümüz ki, hakiki makam, gönülden gönüle yol bulmaktır. Cenabıallah bizde de bu gönül yolundan yürümeyi, insan açıklamalarını, duygularımızı kaybetmemeyi nasip etsin."
Haber-Kamera: Muzaffer KOŞAN / ERZİNCAN,