Özellikle kadınlarda estetik bir sorun olarak görülen ve sıkça ihmal edilen varis, tedavi edilmediğinde ciddi sağlık problemlerine zemin hazırlayabiliyor. Medipol Koşuyolu Hastanesi’nden Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Emir Cantürk, bu yaygın rahatsızlığın ilerlemeden tedavi edilmesi gerektiğini önemle vurguluyor. Böylece daha ciddi sorunlara yol açmaması sağlanabilir. Son yıllarda erkeklerde de artış gösteren varis için günümüz tıp teknolojisinin sunduğu güncel ve etkili varis tedavisi çözümleri mevcut.
Varis Nedir ve Nasıl Teşhis Edilir?
Doç. Dr. Emir Cantürk, varisin toplardamar rahatsızlığı olduğunu basit bir dille anlattı. Cantürk, “Varis, toplardamarların içindeki kan akışının normal seyrinden saparak yön değiştirmesiyle oluşan bir rahatsızlıktır. Normalde, vücudumuzdaki kanın ayaktan kalbe doğru” dedi. Yani aşağıdan yukarıya akması gerekir. Ancak varisli hastalarda bu düzenin bozulduğunu ifade etti. Aynı zamanda, akışın tersine döndüğünü belirtti. Ayrıca, bu duruma tıp dilinde “kaçak” (venöz yetmezlik) denildiğini söyledi. Teşhis genellikle kolaydır. Varis tedavisi açısından uzman bir hekimin yapacağı muayene yetebilir. Doç. Dr. Cantürk, alanında uzman bir hekimin yapacağı basit bir fizik muayene ile ardından gerçekleştirilen renkli Doppler ultrasonografik değerlendirme sayesinde sorunu net bir şekilde tespit edebildiklerini belirtti. Ayrıca, bu değerlendirmeyle kaçağın derecesi de rahatlıkla saptanabilir.
Kişiye Özel Planlanan Modern Tedavi Yöntemleri
Varis tedavisinde artık standart bir yaklaşım bulunmuyor. Tedavi süreci tamamen hastanın varislerinin derecesine, yaygınlığına ve damar yapısına göre planlanıyor. Bu tedavi yöntemi kişiye özel ve titizlikle uygulanıyor. Doç. Dr. Emir Cantürk, günümüzde uyguladıkları üç ana tedavi yöntemi olduğunu belirtti. Bunları “damarı geleneksel yöntemle çıkarma, modern yöntemlerle yakma ya da etkili ilaçlarla tıkama” olarak özetledi. Varis tedavisinde klasik cerrahi yöntem olan damar çıkarmanın bazı uygun vakalarda hala geçerliliğini koruduğunu söyledi.
Günümüz teknolojisiyle birlikte en sık tercih edilen yakma işlemi lazer ya da radyofrekans enerjisi kullanılarak yapılıyor. Bu yöntem konforlu ve etkili seçenekler sunar. Doç. Dr. Cantürk, “Radyofrekans ve özellikle de lazer enerjisi, genişlemiş ve fonksiyonunu yitirmiş büyük damarlar için son derece” dedi. Varis tedavisi hastalara önemli avantajlar da sağlamaktadır. “Bu yöntem sayesinde aynı seansta her iki bacağa da müdahale edebiliyoruz. Hastalar operasyondan sonra aynı gün ayağa kalkabiliyor,” diyerek sürecin hastalar için ne kadar konforlu olduğunu vurguladı. Genellikle aynı gün içinde taburcu edilebiliyor. Tedavi sürecinin hızlı olduğu da dikkat çekilen bir noktadır.
Kılcal Damarlar İçin 15 Dakikada Uygulanan “Köpük Tedavisi”
Daha küçük, yüzeyel ve estetik rahatsızlığa neden olan kılcal damar varisleri için etkili ve pratik çözümler mevcut. Doç. Dr. Cantürk, bu ince damar varisleri için en sık “köpük tedavisi” (skleroterapi) yöntemini uyguladıklarını vurguladı. Varis tedavisi hastalar için oldukça konforludur. Cantürk, “Köpük tedavisi, herhangi bir anestezi gerektirmeyen bir yöntem. Ayrıca poliklinik şartlarında uygulanabilir,” dedi. İşlem yaklaşık 15 dakika gibi çok kısa bir sürede tamamlanmaktadır. Bu tedavinin genellikle kış aylarında daha çok tercih edildiğini belirtti. Ancak yaz mevsiminde uygulanmasının önünde engel olmadığını da ekledi. Cantürk ayrıca, “Biz genellikle, yazı daha rahat geçirmek isteyen hastalarımız için kış aylarında tedavi olmalarını öneriyoruz,” şeklinde konuştu.
Hasta Deneyimi Her Şeyi Anlatıyor: “6 Saatte Taburcu Oldum, Tüm Ağrılarım Geçti”
Doç. Dr. Emir Cantürk tarafından uygulanan modern varis tedavisi ile sağlığına kavuşan 28 yaşındaki Tuğçe Çiçek ise yaşadığı bu olumlu deneyimi ve mutluluğunu paylaştı. Yaklaşık iki yıl önce bacaklarındaki ağrıların dayanılmaz bir seviyeye ulaştığını belirtti. Çiçek, “Doç. Dr. Emir Cantürk’e başvurdum. Yapılan gerekli tetkiklerin ardından ameliyat olmam gerektiğini öğrendim,” dedi. Varis tedavisi kararını almasında doktorun samimi ve güven veren yaklaşımı etkili oldu. Ayrıca bu yaklaşımın kendisine büyük katkı sağladığını da sözlerine ekledi.
Tuğçe Çiçek, ameliyat sonrası sürecin kendisi için ne kadar hızlı ve konforlu geçtiğini şu sözlerle anlattı: “Ameliyattan sonra sadece 4 saat gibi kısa bir süre içinde ayağa kalkıp yürümeye başladım. Operasyondan 6 saat sonra hastaneden taburcu oldum. Diz kapağımdaki dinmeyen ağrılarım ve bacaklarımdaki ödem tamamen geçti. Şu an kendimi eskisinden çok daha sağlıklı, enerjik ve iyi hissediyorum.”