Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sandıktan Podyuma Projesi ile Tarih Canlandı

Atatürk Üniversitesi öğrencileri, “Sandıktan Podyuma” projesiyle tarihi dokumaları modernize etti. 300 yıllık kumaşlardan günlük, giyilebilir kıyafetler tasarlandı.

Atatürk Üniversitesi öğrencileri, "Sandıktan Podyuma" projesiyle tarihi dokumaları modernize etti.

Erzurum’da anlamlı bir proje hayata geçti. Atatürk Üniversitesi öğrencileri, tarihi günümüze taşıdı. Güzel Sanatlar Fakültesi’nden 5 öğrenci mezun oldu. Mezuniyet çalışması olarak özel bir koleksiyon hazırladılar. Bu çalışma için annelerinin sandıklarında sakladığı kumaşları kullandılar. Yaklaşık 300 yıllık ihram, Rize bezi ve peştamal gibi dokumaları modernize ettiler. Bu değerli kumaşlardan günlük ve modern kıyafetler tasarladılar. Projelerine de bu süreci anlatan “sandıktan podyuma” adını verdiler.

Beş Arkadaş, Tek Bir Amaç: Geleneği Geleceğe Taşımak

Bu özel projede beş öğrenci yer aldı. Dilek Hiçdurmaz, Pınar Erdoğan ve Aleyna Şeyma Ateş bu isimlerdendi. Esma Özdemir ile İran asıllı Asma Aslany de projeye katıldı. Öğrenciler, Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü’nden başarıyla mezun oldu. Mezuniyet projelerini Doç. Dr. Safiye Sarı yönetiminde yürüttüler. Projedeki temel amaçları, unutulmaya yüz tutmuş geleneksel dokumaları geleceğe taşımaktı. İranlı öğrenci Asma Aslany ise projeye özel bir kültürel katkı sundu. O da tasarımlarında Şah Rıza Pehlevi dönemine ait giysileri ve dokumaları kullandı.

Sürdürülebilirlik ve Sıfır Atık Odaklı Bir Tasarım Anlayışı

Öğrenciler, tasarımlarında önemli bir çevre bilinci ilkesini benimsedi. Bütün çalışmalarında doğayı kirletmemeye büyük özen gösterdiler. Bu nedenle yeni kumaş satın alma yoluna gitmediler. Daha çok atık ve atıl durumdaki sandık dokumalarını tercih ettiler. Tasarım sürecinde kalıpların kumaşa yerleşim biçimine dikkat ettiler. Kumaş kesimlerinde israfı ve atığı en aza indirdiler. Bu “sıfır atık” yaklaşımı, sürdürülebilir moda akımına da değerli bir katkı sundu.

Osmanlı ve Erzurum’un Geleneksel Giysileri İlham Kaynağı Oldu

Hazırlanan koleksiyondaki giysi tasarımları, köklerini tarihten aldı. Osmanlı giyim kültüründe yer alan kaftan ve göynek gibi parçalar kaynaklık etti. Erzurum’un geleneksel giysileri de tasarımlarda kullanıldı. Özellikle geçmişte yaygın olan üç etek entariler, modern bir yorumla yeniden hayat buldu. Doğal olan ve gelenekselliğini koruyan dokumalar özenle değerlendirildi. Bu tarihi kumaşlar, yine geleneksel giysi kalıplarıyla birleştirildi. Böylece geçmişin değerli mirası, bugünün modasına başarıyla taşındı. Beş arkadaşın tasarladığı bu özel kıyafetler, Atatürk Üniversitesi’nde açılan bir sergiyle ilgililerin beğenisine sunuldu.

Doç. Dr. Sarı: “Sandıktaki Dokumaları Gün Yüzüne Çıkardık”

Projenin danışmanlığını yürüten Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Safiye Sarı, çalışmanın detaylarını anlattı. Sarı, 5 mezun öğrencinin bu projeyi “koleksiyon hazırlama” dersi kapsamında gerçekleştirdiğini söyledi. Her öğrencinin kendi ailesinin ve kültürünün dokumalarıyla çalıştığını ifade etti. Sarı, “Bütün çalışmalarımızda kaynakları az kullanmaya odaklandık. Satın almadan, daha çok atık ve atıl kalan dokumalarla ilgilendik” dedi.

Geleneksel dokumaların tasarım anlayışlarında bir hedef noktası olduğunu vurguladı. Erzurum kültürünün doğal dokuması olan ehram başta olmak üzere birçok kumaşı kullandıklarını söyledi. Karadeniz peştamalı, Rize bezi ve İran dokumalarının da projede yer aldığını ekledi. Bu değerli kumaşları sandıklardan çıkardıklarını özellikle belirtti. Sarı, “Ehramların birçoğu en az 200-300 yıllık. Rize bezi ile peştamal de yine yıllar önce kullanılan çok eski kumaşlardı” diye konuştu.

Doç. Dr. Sarı, tasarımların sadece sanatsal değil, giyilebilir olmasına da çok dikkat ettiklerini söyledi. “İstedik ki bu değerli eserler atık olmasın, yeniden hayata dönsün. Giyelim, çıkalım, gezelim istedik” dedi. Ehramın artık dokunmayan, çok nadir bulunan ve kıymetli bir dokuma olduğunu da hatırlattı. Sarı, kaybolmaya yüz tutmuş, sandıklarda kalmış bu dokumaları gün yüzüne çıkardıklarını vurguladı. “Bu yüzden projemizde ‘sandıktan podyuma’ sloganıyla hareket ettik” ifadesini kullandı.

Öğrenci Gözüyle Proje: “Eskiyi Modernize Ederek Günümüze Uyarladık”

Projeyi başarıyla tamamlayan mezun öğrencilerden Dilek Hiçdurmaz da yaşadıkları süreci ve duygularını anlattı. Hiçdurmaz, bu çalışma için annesinin sandığındaki kullanılmış ehramları kullandıklarını söyledi. Tüm arkadaşlarının, bu özgün ürünleri ortaya çıkarmak için bir dönem boyunca yoğun bir şekilde çalıştıklarını belirtti. Dilek Hiçdurmaz, “Amacımız, eski olan, sandıkta unutulmuş olan kumaşları modernize etmekti. Onları günümüzün çizgileriyle birleştirerek yeniden hayata kazandırmaya ve günümüze uyarlamaya çalıştık” diye konuştu. Bu proje, beş arkadaş için de unutulmaz ve anlamlı bir mezuniyet anısı oldu.