İzmir’in doğal güzellikleriyle öne çıkan Gediz Deltası’nda bu yıl tatlı bir telaş yaşanıyor. Türkiye’nin en önemli sulak alanlarından biri olan İzmir Kuş Cenneti, flamingolarıyla ünlüdür. Alan bu yıl yaklaşık 13 bin yeni misafirini ağırlıyor. Binlerce flamingo yavrusu, cennette dünyaya gözlerini açtı. Anadolu kültüründe “allı turna” olarak da bilinen yavru flamingolar, bölgeye gelen ziyaretçilere eşsiz manzaralar sunuyor.
Gediz Deltası: Uluslararası Öneme Sahip Koruma Altındaki Bir Doğa Harikası
İzmir Kuş Cenneti Saha Sorumlusu Celal Murat Aslanapa, alanın ekolojik ve uluslararası önemine dair değerli bilgiler verdi. Gediz Deltası’nın, T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından titizlikle korunduğunu belirtti. Aslanapa, “Burası, uluslararası Ramsar Sözleşmesi’yle koruma altına alınmış, uluslararası öneme sahip çok özel bir alandır,” dedi. Türkiye’de bu değerli statüye sahip sadece 14 alan bulunduğunu da sözlerine ekledi. İzmir Kuş Cenneti flamingoları ve diğer kuş türleri için eşsiz bir yuva sunar.
Bu eşsiz sulak alan, 14 bin 900 hektarlık devasa bir yüz ölçümüne sahip. Bugüne kadar alanda tam 304 farklı kuş türü bilimsel olarak tespit edildi. Flamingoların yanı sıra balıkçıl, pelikan ve kervan çulluğu gibi nadir kuş türleri de bu alanda yaşıyor ve ürüyor. Ayrıca bölge zengin bir biyoçeşitliliğe sahiptir. Sürüngenler, tatlı ve tuzlu su balıkları, çeşitli memeliler ve birçok endemik bitki çeşidi bu ekosistemin önemli parçalarıdır.
Dünyanın En Büyük Yapay Üreme Adasında Binlerce Yeni Hayat Başladı
Celal Murat Aslanapa, İzmir Kuş Cenneti’nin, Türkiye’deki iki ana flamingo üreme sahasından biri olduğunu özellikle vurguladı. Diğer önemli üreme merkezi İç Anadolu’daki Tuz Gölü’dür. Aslanapa, “Buradaki sulak alanda bulunan yapay ada, 6 bin 500 metrekarelik yüz ölçümüyle dünyanın en büyük yapay flamingo üreme merkezidir,” dedi . Ada, flamingoların güvenle yuva yapabilmesi için özel olarak tasarlandı.
Flamingoların büyüleyici yaşam döngüsü her yıl nisan ayının ilk haftasında başlıyor. Yetişkin flamingolar, bu özel adaya gelerek kuluçkaya yatıyor. Yaklaşık 30 ila 32 gün süren bir kuluçka dönemi geçiriyorlar. Bu sürecin sonunda binlerce yavru flamingo yumurtadan çıkıyor. Aslanapa, bu yılki sevindirici durumu, “Bu yıl yaptığımız gözlemlere göre, 11 bin ile 13 bin arasında flamingo yavrusunun yumurtadan çıktığını ve sağlıklı olduğunu düşünüyoruz,” sözleriyle açıkladı.
Yumurtadan çıkan yavrular, bir süre sonra doğdukları adanın hemen yanındaki sığ sulara iniyor. Burada ebeveynlerinin gözetiminde yaklaşık iki ay boyunca özenle besleniyorlar. Ağustos ayının başından itibaren ise hayatlarının en önemli sınavı olan ilk uçma denemelerine başlıyorlar. Rüzgara karşı kanat çırparak uçmayı öğrenecekler. Genç flamingolar, kısa sürede göç için hazır hale geliyor.
Flamingoların Ekosistemdeki Şaşırtıcı ve Hayati Rolü ile Göç Yolculuğu
Flamingolar sadece zarif güzellikleriyle değil, ekosisteme olan şaşırtıcı katkılarıyla da çok önemli canlılardır. Bu konuda ilginç bir bilimsel bilgiyi de belirten Saha Sorumlusu Celal Murat Aslanapa, “Flamingolar, ekosistem için son derece faydalıdır. Özellikle tuzlu su karidesi olarak bilinen ‘Artemia’nın yumurtalarıyla beslenirler,” dedi. Yumurtalar, kendi kendine çatlamayan oldukça sert bir kabuğa sahiptir.
Aslanapa, bu şaşırtıcı doğa döngüsünü anlattı: “Bu sert kabuklu yumurtalar, flamingoların sindirim sisteminden geçtikten sonra ancak çatlayabilir ve canlı hale gelebilir. Dışkılama yoluyla tekrar suya karışan yumurtalar, sudaki canlılar için önemli bir besin kaynağı olur.” Bu süreç sudaki besin zincirini doğrudan etkiler. Balık popülasyonunun artmasına veya azalmasına neden olan kritik bir faktördür.
Uçmayı öğrenen binlerce genç flamingo, ağustos ayından itibaren hayatta kalma içgüdüsüyle göç yolculuğuna çıkacak. Diğer sulak alanlara ve daha sıcak bölgelere kanat çırpacaklar. İzmir Kuş Cenneti flamingolarının gidecekleri ülkeler arasında Yunanistan, İtalya, Fransa, İspanya ve Tunus bulunuyor. Bu yolculuk doğanın muhteşem döngüsünün en güzel örneklerinden birini oluşturuyor.