Alternatif rock türündeki “Ortada Kaldım” isimli şarkısıyla dikkat çeken Atilla Volga, eserinin ekranların rakipsiz dizi filmi “Eşref Rüya”da çalınmasıyla bir anda geniş kitlelere ulaştı. Ancak Atilla Volga’yı farklı kılan sadece müziği değil. Kendisi aynı zamanda bir nükleer fizikçi ve fizik öğretmeni. Gündüzleri “süper kahraman misali” öğretmenlik yapan, geceleri ise müzisyenlik yapan Volga, bu iki farklı dünyayı başarıyla bir arada yürütüyor. İlginç bir hayat biçimine sahip Volga hakkında daha fazlasını keşfedin.
“Eylül Aşkın İle” Programında Samimi ve Şaşırtıcı Açıklamalar Yaptı
Atilla Volga, son dönemdeki başarısını ve hayata dair alışılmışın dışındaki bakış açısını “Eylül Aşkın İle” programında anlattı. Türkiye Haber Portalı ve uluslararası alanda Türkiye News Portal adına kültür-sanat programları yapan başarılı sunucu Eylül Aşkın’ın konuğu oldu. Volga, programda hem dikkat çeken kariyerine hem de yaşam felsefesine dair samimi ve çarpıcı açıklamalarda bulundu. İzleyiciler için etkileyici bir program sunan Volga’nın hayatını daha yakından tanıyın.
Fizik ve Müzik: “Liseden Beri Bir İpte İki Cambaz Oynatıyorum”
Üç lisans ve üç yüksek lisans sahibi olan çok yönlü sanatçı Atilla Volga, bilim ve sanatın birbirini destekleyen iki önemli alan olduğuna inanıyor. “Evren de fizikle başlıyor. Sanırım ben de içgüdüsel olarak aynı patikayı takip ettim,” dedi. Fizik ve müzik arasındaki bu derin tutkusunun lise yıllarında başladığını belirtti. Volga, o dönemi ve üniversite tercihini anlattı. “O ikileme ben o zaman düştüm. Üniversitede fiziği seçtim ama müzikten asla kopmadım,” sözleriyle dile getirdi. Atilla’nın hayatındaki bu iki tutku nasıl birleştirdiğine hayran kaldığını ifade etti.
Üniversite yıllarında da bu ikili tutkusunu bir arada sürdürdüğünü unutulmaz bir anısıyla paylaştı. “Ertesi sabah kuantum fiziği sınavımız vardı, ben o gece evde oturmuş beste yapıyordum,” dedi. Bu yoğun tempoya ve sanatsal üretimine rağmen, fizik bölümünü dört senede bitirebilen ender kişilerden biri olduğunu da gururla ekledi. Volga, bu durumu kendine has üslubuyla özetledi. “Bir ipte iki cambaz oynatabildik orada. O zamandan beri de bu ikisi benimle birlikte bir arada ilerliyor,” diyerek anlattı.
Müzikte Kontrast Sevgisi, Hayatta İse Mizahi Bir Bakış Açısı
Atilla Volga, şarkılarında dinleyiciyi şaşırtmayı ve onlara farklı duygusal deneyimler yaşatmayı sevdiğini söylüyor. Bu nedenle söz ve müzik arasında bilinçli bir zıtlık, yani kontrast oluşturduğunu belirtiyor. “Sözleri çok dramatik ve hüzünlü yazdığımda, müziği oldukça eğlenceli ve hareketli yapmayı tercih ediyorum,” dedi. “Tam tersi, sözler çok keyifli ve neşeli olduğunda da müziği daha dramatik ve yavaş bir tempoda düzenliyorum,” diye ekledi. Bu durum, onun sanatındaki özgün ve katmanlı yapıyı da gözler önüne seriyor.
Sanatçının sadece müziğe değil, hayata bakışı da oldukça farklı ve alışılmışın dışında. “Aslında ben hayatı her zaman eğlenceli tarafıyla ele almayı çok seviyorum,” dedi. “En gülünmez olarak görülen şeylere bile gülmeyi seviyorum,” diye devam etti. Programda söylediği bir söz ise sunucu Eylül Aşkın’ı bile kısa süreliğine şaşkınlığa uğrattı. Volga, “Ölüm bence mesela komik olmalı. Hayattaki en ciddi olgu olan ölüme bu kadar büyük bir ciddiyet atfedilmemeli,” diyerek yaşama ne kadar farklı bir pencereden baktığını tüm dürüstlüğüyle ve cesaretiyle gözler önüne serdi. Onun yaşam felsefesi Atilla Volga’nın kalıcı ve etkileyici kişiliğini sergiliyor.